Milletvekili Meşhur Memmedov – Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dediği gibi, “Kurtuluş Günü Azerbaycan tarihinde bir dönüm noktasıdır”
Ülker Piriyeva – AZERBAYCAN
Azerbaycan Parlamentosu Milletvekili Meşhur Memmedov – “Halkı kurtarabilecek tek lider Ulu Önder Haydar Aliyev’di. Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dediği gibi, “Kurtuluş Günü Azerbaycan tarihinde bir dönüm noktasıdır.” Elbette Azerbaycan’ın modern ve bağımsız bir devlet olarak varlığının ve gelişmesinin, yirminci yüzyılda ikinci kez kazandığımız bağımsızlığın ilk yıllarına denk gelen Milli Kurtuluş Günü ile bağlantılı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Böylece Ulu Önder’in dönüşü trajedilerin önüne geçmiş oldu” – diye tarihe not düştü.
“Böylece yirminci yüzyılın sonlarında bağımsızlığına kavuşan Azerbaycan devleti kısa sürede büyük tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Evet, Milli Önder Haydar Aliyev bağımsızlığımızın o aşamasını şöyle anlatmıştı: “Azerbaycan büyük tehlikedeydi. Çünkü o dönemde hem Azerbaycan’ın bağımsız varlığına karşı çıkan iç güçler güçlüydü hem de diğer ülkelerdeki bazı çevreler, Azerbaycan gibi coğrafi ve stratejik önemi büyük, zengin doğal kaynaklara sahip bir ülkenin tam bağımsızlığından memnun değildi. O dönemde, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırganlığı ve bunun sonucunda Azerbaycan’ın zayıflaması ve yenilgisi ile iç iktidar mücadeleleri, bir yıl sonra, Haziran 1992’de iktidara gelen güçleri devirdi ve bunu halkın kendisi etti. Bunun nedeninin Azerbaycan devletinin varlığını tehdit eden beceriksizlik ve kaos olduğunu belirtmek isterim. AXC-Musavat hükümetinin beceriksizliği, bir kamu yönetim sisteminin olmaması ve ülkede 1993 yılı başından beri faaliyet gösteren silahlı grupların pervasız eylemleri, Azerbaycan’ı devlet olarak yok etmekle tehdit eden bir iç savaşın zeminini oluşturdu. Evet, o zamanları hatırlayarak ülkeyi tek bir cümleyle anlatmak mümkün: “Yönetilemez hale gelen bir ülke.”
Milletvekili Meşhur Memmedov – “AXC-Musavat ikilisi sadece iktidarı sürdürmek niyetiyle ülkemize trajedi getirdi ve masum insanların ölümünün koşullarını yarattı. Devlet malının yağmalanması halkı perişan bir durumda bırakmış, kamu yönetimi tecrübesi olmayan kişilerin atanması egemenliğimizi tehdit etmiştir. Bütün ülkelerle ilişkiler zedelenmiş, bazı ülkelere karşı iddialarda bulunarak Azerbaycan’ı komşu ülkelerin düşmanı haline getirmiştir. Bu da ülkeyi yalnızlaştırmıştı. AXC-Musavat ikilisinin bir yıllık iktidarı, anarşi, kaos, ekonomik çöküş, nüfusun sosyal durumunun ağırlaşması ve topraklarımızın işgali ile sonuçlandı. O zaman Azerbaycan halkının bu kaostan kurtulması gerekiyordu. Halkı kurtarabilecek tek lider Ulu Önder Haydar Aliyev’di. Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dediği gibi, “Kurtuluş Günü Azerbaycan tarihinde bir dönüm noktasıdır.” Elbette Azerbaycan’ın modern ve bağımsız bir devlet olarak varlığının ve gelişmesinin, yirminci yüzyılda ikinci kez kazandığımız bağımsızlığın ilk yıllarına denk gelen Milli Kurtuluş Günü ile bağlantılı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Böylece Ulu Önder’in dönüşü trajedilerin önüne geçmiş oldu. Azerbaycan topraklarının Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından sürekli işgali, giderek gerginleşen siyasi durum, nüfusun kötüleşen sosyal durumu, ülkeyi bu sıkıntılardan kurtaracak ve halka önderlik edecek bir lidere ihtiyaç duyulmasına neden oldu. Haydar Aliyev, aslında bütün milletin kalbinin sesiydi. Halkımız Haydar Aliyev’in etrafında kenetlenerek kendi geleceğine karar verme niyetindeydi. 9 Haziran 1993’te Ulu Önder Haydar Aliyev, halkın çağrısına icabet ederek Bakü’ye döndü ve Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kaderinden daha korkunç olayların beklendiği ülkemizi sıkıntılardan kurtardı. O gün ülkemizin kaderinde bir dönüm noktası, büyük kurtuluş yolunda önemli bir adımdı. Halkımızın kurtuluş yolu o günden itibaren başlamıştır. Tarihimize altın harflerle yazılmış 15 Haziran Ulusal Kurtuluş Günü geliyor. 15 Haziran 1993’te Ulu Önder Haydar Aliyev’in iktidara gelmesiyle Azerbaycan derin bir sosyo-politik ve ekonomik krizden kurtulmuş ve kalkınmanın sarsılmaz temelleri atılmıştır. O gün, devletimizin tarihinde şanlı bir gurur sayfasıdır. 15 Haziran 1993 aynı zamanda Azerbaycan’ın durgunluktan çıkıp ilerleme yoluna girdiği, dünya çapında bağımsız bir politika izleyen bir ülke olarak tanındığı ve uluslararası arenada haklı yerini aldığı bir gündür. Ulu Önder Aliyev’in halkımıza ve tarihimize en büyük hizmetleri, keskin jeopolitik çelişkiler karşısında Azerbaycan devletini parçalanma ve yok olma tehlikesinden kurtarmaktı.” – Dedi.
Milletvekili Meşhur Memmedov – “Evet, büyük risklere rağmen Ulu Önder devleti ve devleti koruma sorumluluğunu üstlendi. “Hayatım ve faaliyetim sadece Azerbaycan’ın bağımsızlığının korunmasına ve ülkemizin bu zor durumdan kurtulmasına adanacaktır.” – Söyleyen Milli Önder, sorunların çözümü için öncelikle tüm çalışmalarını ülkede sivil dayanışma ve istikrarın sağlanmasına odaklamış ve bunu başararak kalkınmanın temellerini atmıştır. Ayrıca asayiş sağlandı, hırsızlık ve mülk gaspı durduruldu. Düzenli bir ordu kuruldu, Karabağ savaşında ateşkes sağlandı ve çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için müzakereler başladı. Yönetim sistemi kuruldu, insanlar devletlerine olan güvenlerini yeniden kazandılar. Petrol anlaşmaları imzalandı, Azerbaycan’ın ekonomik canlanmasının temeli atıldı. Yasadışı silahlı grupların darbe girişimleri durduruldu, ilk milletvekili seçimleri yapıldı ve Anayasa referandumla kabul edildi. Azerbaycan’ın uluslararası ilişkileri kurulmuş ve ülkenin dünya toplumuyla bütünleşme süreci ile beraber, siyasi reformlar başlatıldı, çok partili bir sistem kuruldu. Modern Azerbaycan, Ulu Önder Haydar Aliyev’in fikirleri ışığında çok yol kat etti. Bugünün bağımsız Azerbaycan’ı, Haydar Aliyev’in görmek istediği özgür, bağımsız, toprak bütünlüğü temin edilmiş Azerbaycandır.
Ulu Önder’in başlattığı ordu kurma çalışmaları ve belirlediği strateji sayesinde bugün Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü 50 ordusu arasında yer almaktadır. Teknik donanım açısından birçok ülkenin ordusunu geride bırakıyor. Azerbaycan Vatan Savaşı’nın, özellikle de eşi benzeri olmayan Şuşa ameliyatının dünyanın önde gelen ülkeleri tarafından inceleniyor olması tesadüf değildir. Evet, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Büyük Önder’in siyasi seyrinin başarılı bir şekilde devam ettirilmesi ve zenginleştirilmesi sayesinde Azerbaycan, artan uluslararası prestije sahip dinamik olarak gelişen, modernleşen bir ülke haline geldi. Demir Yumruk ile Vatan Savaşı’ndaki büyük zafer de bu başarıların mantıklı bir sonucudur. Cumhurbaşkanı Muzaffer Başkomutan Aliyev, kurtarılan topraklarda altyapı projelerinin temellerini atıyor, Şuşa’da Nevruz ateşini yakıyor ve Büyük Dönüşü gerçekleştirmek için acil tedbirler alıyor. Halkımız, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in önderliğinde daha yüksek zirvelerin fethedileceğine ve düşman tarafından yerle yeksan edilen Karabağ’ın dünyanın en güzel bölgelerinden biri olacağına inanıyor.” – Dedi.
